Çocuk Alerji
26 Aralık 2023

cocukalerji.jpg

Çocuk Alerji

Alerji, alerjen denilen normalde zararsız olan maddelere karşı bağışıklık sisteminin gösterdiği aşırı duyarlılık reaksiyonlarıdır.  Başlıca alerjenler ev tozu akarları, polenler, küf mantarları, hayvan tüy ve epitelleri, besinler ve böcek zehirleridir. Alerjik hastalıklarda genellikle üst ya da alt solunum yolları, göz, deri ve sindirim sistemi etkilenir. Çocuk Alerji Bölümü’nde çocukluk çağında görülen astım, reaktif hava yolu hastalıkları, saman nezlesi (alerjik rinit ve alerjik rinokonunktivit), atopik dermatit (egzama), ürtiker (kurdeşen), besin alerjileri ve anafilaksinin tanısı ve tedavisi gerçekleştirilmektedir.

Alerjik hastalıklar sadece bir organ sisteminin rahatsızlığı değildir. Alerjik hastalıklar bir bütün içerisinde değerlendirilmeli, tedavi planlanması sadece günü kurtarıcı değil uzun vadeli olarak yapılmalıdır.

Alerjik şikayetleri bulunan alerjik çocukların mutlaka bir çocuk alerji uzmanı tarafından değerlendirilmesi, takip ve tedavi edilmesi alerjik hastalıkların ileriki yıllardaki seyrini etkilemektedir. Hastanın değerlendirilmesi sonrasında tanıya yönelik olarak laboratuvar testleri ya da alerji deri testleri uygulanmakta ve alerjik hastalıklara neden olan sorumlu alerjen tespit edilerek uygun öneriler yapılmaktadır. Ayrıca hastalara gerekli tıbbi tedavileri düzenlenmektedir. Bunlara ek olarak hastanın takip sürecinde uygun hasta grubuna alerjen immünoterapisi (alerjen aşısı) uygulanabilir.

OLUŞABİLECEK HASTALIKLAR

Astım

Tekrarlayan öksürük, hışıltı ve nefes darlığı atakları ile seyreden çocukluk çağının en sık görülen kronik solunum yolu rahatsızlığıdır. Alerjen duyarlılığı astım gelişimindeki en önemli uyarandır. Bunun yanı sıra solunum yolu enfeksiyonları, çevresel hava kirliliği gibi faktörler astımın kontrolünü güçleştirmektedir. Astım tanı ve tedavisinde sorumlu alerjenin tespitine yönelik olarak yukarıda bahsi geçen testlerin yanı sıra solunum fonksiyon testleri de uygulanmakta, hastanın uzun dönem tedavisi planlanmaktadır.

Alerjik rinit (Saman nezlesi)

Burun tıkanıklığı, burun akıntısı ve kaşıntısı, hapşırık, gözlerde sulanma ile klinik bulgu veren alerjik rinit sık görülen çocukluk çağı hastalıklarından biridir. Tüm yıl boyunca gözlemlenebileceği gibi mevsimsel olarak özellikle ilkbahar aylarında artabilmektedir. Alerjik riniti olan çocukların hayat kalitesi, uyku düzeni, okul başarısı olumsuz etkilenebilir. Alerjik rinit hastalığında; geniz etinde büyüme, orta kulakta sıvı birikimi, orta kulak iltihabı gelişimi, sinüzit gelişimi sık görülebilir. Alerjik rinit göz ardı edilmemesi gereken önemli bir sağlık problemidir.

Atopik dermatit (Egzama)

Bebeklik egzaması olarak da adlandırılan atopik dermatit özellikle süt çocukluğu döneminde ciltte kuruluk, yanaklarda, kol ve bacaklarda, gövdede egzamatöz deri lezyonları ve kaşıntı ile karakterizedir. Özellikle ek gıdalara geçiş sırasında besin duyarlılıkları atopik dermatit lezyonlarının alevlenmelerine neden olmaktadır. Atopik dermatiti olan çocuklar ileriki yaşlarda diğer alerjik hastalıkların gelişimi açısından mutlaka takip altında olmalılardır.

Besin alerjileri

Besin alerjileri en sık ek gıdalara geçilen süt çocukluğu dönemi sırasında gözlemlenir. Besin duyarlılıkları toplumsal diyet alışkanlıkları ve yaşa bağımlı olarak farklıklar gösterebilmekle beraber inek sütü, yumurta, kuruyemişler, tahıllar ve balık en sık besin alerjisi nedenleridir.

Ürtiker

Alerjenle temas sonrası cildin üst tabakalarında yüzeyden kabarık, oldukça kaşıntılı deri lezyonları ile karakterize cilt bulgularıdır. Halk arasında kurdeşen olarak da tanımlanır. Ürtikere bazen anjioödem denilen cildin alt tabakalarının ödemi ile karakterize şişlikler de eşlik eder. Akut ürtiker ataklarından alerjenlere maruziyetin yanı sıra enfeksiyonlar da önemli rol oynar.

Anafilaksi

Birden fazla sistemin etkilendiği yaygın alerjik reaksiyon tipidir. Bazı tablolarda hayatı tehdit edici boyutta olabilir ve hızlı tedavisi gereklidir. Anafilaksi en sıklıkla besin alerjenleri ile temas sonrası, böcek sokmaları ve ilaç alerjileri sonrasında görülür. Anafilaksi oluşumunu engellemeye yönelik olarak gerekli önlemlerin alınması, ebeveynlerin eğitimi ve acil tedavi planlanmasının yapılması gerekir.